30 Ekim 2010 Cumartesi

Avrupa Birliği ile Çevre Alanında İlişkiler

Türkiye’nin AB’ne adaylık statüsü verilmesi hakkındaki karar ile başlayan AB katılım süreci, bir takım önemli reformların yapılması sorumluluğunu beraberinde getirmiştir. Birliğe üye olmanın şartlarından biri, aday ülkelerin ulusal mevzuatının AB mevzuatına uyumlaştırılmasıdır. Çevre sektörünün uyumlaştırma süreci, yalnızca çevreyle ilgili mevzuatın uyumlaştırılması, uygulanmasını, gereken yaptırımların ve cezaların uygulanmasını değil, kurumsal yapının yeniden yapılandırılmasını da içermektedir.
Çerve alanında uyumlaştırma çalışmaları, sivil toplum kuruluşlarının değerlendirmeleri de dikkate alınarak, ilgili Bakanlıklar (Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı), hükümet kuruluşları, (Devlet Planlama Teşkilatı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Denizcilik Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı) yerel yönetimler, kurumlar, belediyeler, finans kurumları ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nın eşgüdümünde yürütülmektedir. Bu çerçevede, yeni mevzuat taslaklarının oluşturulmasını, mevzuatın AB mevzuatıyla uyumunun gözden geçirilmesini ve çevre alanında yatırım ihtiyaçlarının belirlenmesini hedefleyen projeler gerçekleştirilmektedir.
Uyumlaştırma çalışmalarında, çevresel bilincin olması, kararlı, profesyonel bir ekibin varlığı ve güçlü bir mevzuat altyapısı problemlerin çözümünde yardımcı olmaktadır. Öte yandan, uyumlaştırma süreci, ilgili kurumlar arasında daha fazla işbirliğine, çevresel sektörün güçlendirilmesine ve finansal kaynağa ihtiyaç duyulduğunu da göstermiştir. 7 Şubat 2007 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu tarafından kabul edilen “AB Entegre Çevre Uyum Stratejisi” (UÇES) ülkemizin AB Çevre Müktesebatını uyumlaştırmak için gereken yatırımların tahmini maliyetini ortaya koymaktadır. (www.cevreorman.gov.tr)
Türkiye’nin AB’ne tam üyelik hedefiyle adaylık statüsünün tanınmasından sonra gerçekleşen “çevre” faslına ilişkin gelişmeler:
- AB Komisyonu, "bir yol haritası" olarak tanımlanan ve Türkiye'nin tam üyelik stratejisini tek taraflı olarak belirlediği Katılım Ortaklığı Belgesi'ni (KOB) ilk olarak 8 Kasım 2000 tarihinde açıklamıştır. Nisan 2003, Kasım 2005 ve son olarak da Kasım 2007 olmak üzere AB Komisyonu tarafından üç defa gözden geçirilen KOB’nde, diğer konular meyanında Türkiye’nin çevre alanındaki; kısa ve orta vadeli öncelikleri belirlenmiştir. Türkiye’nin 2003 yılı KOB’ne cevabı niteliğinde hazırlanan “AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Ulusal Program” 24 Mart 2001 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girmiştir. Türkiye, 2003 yılında revize edilen KOB uyarınca Ulusal Programı’nda değişikliklere gitmiş ve bu çerçevede gözden geçirilen Ulusal Program 24 Temmuz 2003 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. (www.abgs.gov.tr) Ulusal Program’da yer alan su kalitesinin iyileştirilmesi, atık yönetiminin etkinleştirilmesi, hava kalitesinin iyileştirilmesi, doğanın korunması, endüstriyel kirlilik ve risk yönetimi, çevresel etki değerlendirme sürecinin güçlendirilerek etkinleştirilmesi ve Stratejik Çevresel Değerlendirme Direktifine uyum sağlanması, çevresel gürültü yönetimi, kimyasallar yönetimi ve genetik olarak yapısı değiştirilmiş organizmalar öncelikli alanları kapsamında kısa, orta ve uzun vadede yerine getirilecek öncelikler belirlenmiştir.
- 3 Ekim 2005 tarihinde AB tarafından yayınlanan “Türkiye için Müzakere Çerçeve Belgesi’ne göre 35 müzakere başlığından biri olan “çevre” faslına ilişkin olarak 3-11 Nisan 2006 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenen tanıtıcı tarama toplantısında, AB Komisyonu beklentilerini ortaya koyan sunumlar gerçekleştirmiştir. Bu toplantıyı takiben 29 Mayıs - 2 Haziran 2006 tarihlerinde yapılan “çevre” faslı ayrıntılı tarama toplantısında ülkemizin konuya ilişkin görüşleri açıklanmıştır. (www.abgs.gov.tr)  Tarama toplantılarında ülkemizce getirilen hususlar dikkate alınmak suretiyle, AB Komisyonu tarafından “Çevre Faslı Tarama Sonu Raporu” hazırlanmıştır. Rapor’da ülkemizin AB Çevre Müktesebatına uyum durumuna yönelik olarak Komisyon’un değerlendirmelerine yer verilmektedir.
- Ülkemizin, 2007-2013 dönemi içinde “çevre” faslı da dahil olmak üzere her bir fasıl kapsamında yer alan AB mevzuatının Türk mevzuatı ile uyumlaştırılmasına yönelik takvimini ortaya koyan "Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı”(MUP) 17 Nisan 2007 tarihinde kamuoyuna açıklanmıştır.
- AB Komisyonu tarafından hazırlanan "Türkiye ile Katılım Ortaklığının İlkeleri, Öncelikleri ve Koşullarına İlişkin Konsey Kararı Taslağı" ile 2007 İlerleme Raporu 6 Kasım 2007 tarihinde açıklamıştır. İlerleme Raporu, ülkemizin AB mevzuatının uyumlaştırma, uygulama, yaptırımını sağlama ve gerekli idari kapasiteyi oluşturma bağlamındaki durumunu ortaya koymaktadır. Rapor, Türkiye’nin merkezi düzeyde idari kapasitesinin arttırılması alanında önemli bir ilerleme kaydettiğini, ancak, yatay mevzuat, hava kalitesi, kimyasallar, gürültü ve atıklara ilişkin ilerleme konusunda sınırlı kaldığını ve endüstriyel kirlilik ve risk yönetimi konusunda ilerleme kaydetmediğini ve çevre müktesebatının aktarımının genel düzeyinin düşük olduğunu belirtmiştir.
Avrupa Birliği’ne üyelik ve çevre alanında uyumlaştırma süreci yolunda Türkiye’nin atacağı adımlar, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasını ve çevre standartlarının yükseltilmesini hızlandıracaktır.

Alıntı Adresi: Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder